Bakara Suresi 256. ayet, İslam'ın temel ilkelerinden biri olan "dinde zorlama yoktur" ilkesini içerir. Bu ayet, din özgürlüğü ve iman konusundaki kişisel tercih hakkını vurgular. İşte bu ayetin Arapça metni, meali ve tefsiri:
Arapça:
لَا إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ ۚ فَمَن يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللَّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىٰ لَا انفِصَامَ لَهَا ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
2. **Doğruluk Sapıklıktan Ayrılmıştır:** İslam'ın getirdiği hakikatler ve öğretiler, sapkınlıktan ve yanlış inançlardan açıkça ayrılmıştır. Bu nedenle, insanlar doğruyu ve yanlışı ayırt edebilme yeteneğine sahiptirler ve iman etmeleri gönüllü olmalıdır.
3. **Tâğutu İnkâr Etmek ve Allah'a İman:** Ayet, tâğutu reddetmenin ve yalnızca Allah'a iman etmenin önemini vurgular. Tâğut, Allah'a isyan eden her türlü otoriteyi, gücü veya putu temsil eder. Allah'a iman eden kişi, en sağlam kulpa, yani sarsılmaz ve kopmaz bir güvenceye tutunmuş olur.
4. **Allah İşitendir, Bilendir:** Ayet, Allah'ın her şeyi işiten ve bilen olduğunu hatırlatarak, iman edenlerin ve etmeyenlerin durumunu Allah'ın en iyi şekilde bildiğini vurgular.
Bu ayet, İslam'ın inanç özgürlüğüne verdiği önemi, iman konusunda zorlamanın olmadığını ve kişinin kendi iradesiyle iman etmesi gerektiğini açıkça ortaya koyar. Ayrıca, doğru ile yanlışın açıkça ayırt edildiğini ve Allah'a iman etmenin en sağlam güvence olduğunu belirtir.
Bakara 256
Arapça:
لَا إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ ۚ فَمَن يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللَّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىٰ لَا انفِصَامَ لَهَا ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Türkçe Meali:
"Dinde zorlama yoktur. Artık doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. Kim tâğutu inkâr edip Allah'a inanırsa, kopması mümkün olmayan en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitendir, bilendir."Tefsir:
1. **Dinde Zorlama Yoktur:** Bu ayet, İslam dininin temel prensiplerinden birini ortaya koyar: Din, zorlamayla kabul edilecek bir şey değildir. İman, insanın özgür iradesiyle ve gönülden kabul ettiği bir inanç olmalıdır. Zorlama ile iman gerçek iman olmaz.2. **Doğruluk Sapıklıktan Ayrılmıştır:** İslam'ın getirdiği hakikatler ve öğretiler, sapkınlıktan ve yanlış inançlardan açıkça ayrılmıştır. Bu nedenle, insanlar doğruyu ve yanlışı ayırt edebilme yeteneğine sahiptirler ve iman etmeleri gönüllü olmalıdır.
3. **Tâğutu İnkâr Etmek ve Allah'a İman:** Ayet, tâğutu reddetmenin ve yalnızca Allah'a iman etmenin önemini vurgular. Tâğut, Allah'a isyan eden her türlü otoriteyi, gücü veya putu temsil eder. Allah'a iman eden kişi, en sağlam kulpa, yani sarsılmaz ve kopmaz bir güvenceye tutunmuş olur.
4. **Allah İşitendir, Bilendir:** Ayet, Allah'ın her şeyi işiten ve bilen olduğunu hatırlatarak, iman edenlerin ve etmeyenlerin durumunu Allah'ın en iyi şekilde bildiğini vurgular.
Bu ayet, İslam'ın inanç özgürlüğüne verdiği önemi, iman konusunda zorlamanın olmadığını ve kişinin kendi iradesiyle iman etmesi gerektiğini açıkça ortaya koyar. Ayrıca, doğru ile yanlışın açıkça ayırt edildiğini ve Allah'a iman etmenin en sağlam güvence olduğunu belirtir.